En yakından tanıdığımız insanlarla veya en sevdiklerimizle bile fikir ayrılığı yaşabiliriz.Tabi bunun aşırısına gitmemek kaidesiyle.Mesela ben bir şeyi çok seviyorum diye en sevdiğim insan sevmek zorunda değildir.Ki benim sevdiğimi sevmek zorunda da değildir.Yani bu bir tercih meselesidir.Veya şöyle düşünürsek herkes birbirinin karaına saygı duyma mecburiyetindedir.Bu bizim kaidemiz olmalıdır.
Biz insanların fikirlerine,bakış açılarına her zaman saygı duymamız lazım.Ben çayla mutluyumdur.Kiminin yabancı şarkı dinleme hobisi,kiminin arabesk kiminin bunlardan hiç birini dinlememe özelliği vardır.
Ama biz insanları kendimize benzeterek sevemeyiz.Her insanı olduğu gibi,fikriyle,kıyafetiyle yargılamadan sevmeliyiz.Çünkü herkesi kendimize benzetemeyeceğimiz gibi aksine kendimizden uzaklaştırırız.
İnsanları zevkleriyle yargılayamayız.Sarı giyenle siyah giyenleri bu zevkler ayırmamalı.Eğer arada saygı varsa hiçbir çirkin fikir aradaki sevgiyi öldürmeye yetmez.Çünkü sevgiyi oluşturan görüşlere saygılı olmaktır en başta.Çünkü sevmek demek herşeye rağmen yani o insanın her kötü huyuna veya fikrine saygı duymak demektir.Çünkü fikre saygı duymadıkları için bugün bir sürü insan boşanabiliyor.Sadece fikir ayrılığı olduğu için veya fikirlere saygı duyulmadığı için bir yuva dağılıyor.İşte bu kadar önemli bir olayken hafife almak tabiki doğru olmayacaktır.